Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki Kabine Toplantısının akabinde millete seslenen Erdoğan, hiçbir emek sarf etmeden, hiçbir tahlil üretmeden, hiçbir program ortaya koymadan, yalnızca insanların kederleri ve umutlarını istismar ederek hayallere dalanların, kabusla uyanmaya mahkum olduğunu belirtti.
Erdoğan, son iki aydır yaşanan, her gün karşılaşılan her olayın, milletin verilmiş sadakası olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
Seçimlerinden üzerinden 72 gün geçmesine karşın, muhalefet cenahının sandıkta tecelli eden iradeyi hala kabullenmediğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
“İşte görüyorsunuz, her gün bir aday daha çıkıyor. Bitmeyecek sizin adaylarınız. Siz aday çıkarmaya devam edin. Bu millet, kimi, nereye oturtacağını çok güzel biliyor. Arbedenin, skandalın, kapalı kapılar arkasında ittifak ortaklarından bile habersiz yapılan kirli pazarlıkların gerisi ardı hiç kesilmiyor. Vergi uzmanı oldukları için, matematiği çok yeterli bildikleri için 38-39 tane milletvekilliğini o yavrucuklara veriyorlar, dağıtıyorlar. Ondan sonra da ‘eyvah, yalnız kaldık.’ diyorlar. ‘Halil İbrahim Sofrası’ diyerek aylarca millete pazarladıkları masada, seçimden beri çeşitli ayak oyunlarıyla birbirlerini yemekle meşguller.
Türkiye’nin en büyük talihsizliği, maalesef, iş bilmez, vizyonsuz, ufuksuz ve basiret mahrumu bir muhalefet zihniyetine sahip olmasıdır. Biz, bugünkü problemleri çözecek, yarınlarımızı daha güçlü hale getirecek programlar, projeler, çalışmalar peşinde koşarken, kendi kişisel hırsları için adeta birbirlerini gırtlaklayanların bencilliği asla unutulmayacaktır.”
Erdoğan, Cumhurbaşkanıyla, kabinesiyle, siyasi ve bürokratik takımlarıyla ülkenin hizmetinde bir grup olarak, tarihe bir kere daha, daima birlikte yazılan yeni muvaffakiyet destanlarıyla geçeceklerini belirterek, “İnşallah ileride bugünleri, Türkiye Yüzyılına giden yolda aştığımız birçok tümsekten biri olarak hatırlayacağız. Çok yıldır nasıl verdiğimiz her kelamı tuttuysak, bu sözümüzün gereğini yerine getireceğimizden de kimsenin kuşkusu olmasın.” dedi.
HİZMETLERİN SAYISI ÇOĞALACAK
Tüm dünyayla birlikte olumsuz tesirlerine Türkiye’nin de maruz kaldığı ekonomik zorlukları göz arkası etmediklerini lisana getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Sokakta, pazarda, çarşıda ve hayatın öteki alanlarında yaşanan ezaları, dillendirilen serzenişleri, gönüllerde serpilen beklentileri çok yakından takip ediyoruz. Biz, öbürleri üzere şikayetleri karşısında millete parmak sallayanlardan, insanlara ayar verenlerden, bireylere hakaret edenlerden asla olmadık, inşallah hiçbir vakit da bu türlü olmayacağız. Daima söylediğimiz üzere, milletimizin taltifinin de tenkidinin de başımızın üzerinde yeri vardır. Bizim misyonumuz, milletimizin sesine kulak tıkamak değildir. Misyonumuz, insanımızın eleştirdiği konuları en aza indirip, onun övgüsüne mazhar olacak eser ve hizmetlerin sayısını çoğaltmaktır. Bunun için daima, Türkiye’nin muazzam potansiyelini hakikat ve faal siyasetlerle hayata geçirmenin yollarını aradık. Son 21 yılda bu hassasiyetimizden asla taviz vermedik.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye, tarihinin en büyük kalkınma atılımını ve demokrasi atılımlarını yaşattıklarını belirterek, yatırıma, istihdama, üretime öncelik vererek, Türkiye’yi geliştirip, güçlendirdiklerini vurguladı.
Artık, her yıl ortalama yüzde 5,5 büyüterek ulusal gelirini 238 milyar dolardan 1 trilyon dolar hududuna getirdikleri, ihracatını 35 milyar dolardan 254 milyar dolara, istihdamını 19 milyon bireyden 32 milyon şahsa çıkardıkları bir Türkiye bulunduğunu söz eden Erdoğan, “Bütün bunları 66 milyondan 86 milyona çıkan nüfusa karşın gerçekleştirdik. Daha vesayetten teröre, darbeden siyasi, toplumsal ve ekonomik tuzaklara kadar karşılaştığımız kaç badireleri saymıyorum bile.” diye konuştu.
REFAHI YÜKSELTECEK ALTYAPI KURDUK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu devirde yalnızca evvelki yılların birikimi olan temel kalkınma ve demokrasi eksiklerini gidermekle kalmadıklarını lisana getirerek, yeni gelen 20 milyon ek nüfusla birlikte, vatandaşların tamamının, eğitimden sıhhate, güvenlikten adalete, ulaşımdan güce, tarımdan endüstriye, konuttan etrafa her alanda refahlarını yükseltecek bir altyapı kurduklarını anlattı.
Erdoğan, okul öncesinden üniversiteye her kademede eğitimi herkes için erişilebilir kıldıklarını, sıhhatte, dünyada eşi gibisi olmayan bir hizmet sistemi oluşturduklarını, terörden asayişe her alanda güvenliği tesis ettiklerini hatırlatarak, adaleti hem vesayetin hem FETÖ üzere terör örgütlerinin tasallutundan kurtararak, Türk milleti ismine çalışan bir kurum haline getirdiklerinin altını çizdi.
Ulaşımda, kentleri bölünmüş yollar, otoyollar, demir yolu ağlarıyla birbirine bağlarken, araç başına düşen kişi sayısını 14’ten 6’ya indirerek bu yolların verimli bir formda kullanılabilmesini sağladıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Yaklaşık 11 milyon yeni konut inşa edilmesini sağlayarak, hem vatandaşlarımızı mesken sahibi hem de sarsıntıya hazırlık yaptık. Hepimizi yasa boğan 6 Şubat sarsıntılarının izlerini silmek için 680 bin yeni konut inşa etmek üzere kolları sıvarken, ülke genelinde sarsıntıya hazırlık maksadıyla 6,5 milyon konutu daha dönüştürmeyi hedefliyoruz. Bunun 1,5 milyonunu İstanbul’da ve en kısa müddette yapmamız ise ertelenemez bir mecburiyet halini almıştır. Zelzele bölgesinin yine imarını hızlandıracak yerinde dönüşüm projemiz, milletimiz tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Kısa müddette projemize yapılan müracaat 160 bini aşmıştır. İnşallah 15 Ağustos tarihine kadar çadırlarda ve tesislerde kalan afetzedelerimizin tamamını konteynerlere taşımış olacağız.”
ÖDÜN VERMEDİĞİMİZ İKİ KONU VAR
Enerjiden tarım ve endüstriye her alanda Türkiye’ye kazandırdıkları eser ve hizmetlerin örneklerini saatlerce saymanın mümkün olduğuna işaret eden Erdoğan, bütün bunları, iktidarları periyodunda ürettikleri 15 trilyon dolarlık ulusal gelirin 3,7 milyar dolarını yatırıma ayırarak gerçekleştirdiklerini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yalnızca bunlarla kalmadıklarını, bugün çok tartışılan enflasyon konusunda en büyük muvaffakiyetin kendi periyotlarına ilişkin olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Mesela, son 21 yılın enflasyon ortalaması yüzde 15’in altındadır. Bu ortalama sayının 1970’lerde yüzde 34, 1980’lerde yüzde 44, 1990’larda yüzde 74 düzeylerinde olduğunu unutmamalıyız. Yani biz, Türkiye’nin yalnızca aktüel değil, çok eskilerden beri gelen kronik bir problemiyle çaba ediyoruz. Bu gayrette enflasyonu yüzde 6’lara kadar düşüren de tekrar biz olduk. İç ve dış pek çok arızi problemin üst üste gelmesiyle yükselen enflasyonu, Allah’ın müsaadesiyle, yine tek haneli sayılara yeniden biz indireceğiz. Dikkat edilirse, bu süreçte asla ödün vermediğimiz iki konu vardır. Bunlardan biri istihdamdır, oburu büyümedir. Girdiğimiz tüm imtihanların üstesinden bu iki lokomotifin istimini asla kesmememiz sayesinde geldiğimize inanıyoruz. Türkiye Yüzyılını da işte bu anlayış üzerinde inşa ediyoruz.”
patronlardunyasi.com
