Feramuz ERDİN yazdı
Dün gece Kâğıthane’de meydana gelen olayda polis memuru Hakan Telli, saldırganların uzun namlulu silah kullandığı çatışma sonucunda şehit edildi. Kendisine Allah’tan rahmet, yaralı arkadaşımıza da şifa diliyorum. Çatışmanın akabinde ise birçok soru gündeme geldi.
POLİSİ PUSUYA MI ÇEKTİLER?
Günün birinci saatlerinde Kâğıthane’de icra edilen bir operasyon sonucunda bir polis memuru şehit olmuş, başkası ağır yaralanmış ve devamında yapılan müdahalede saldırganlardan birisi meyyit ele geçirilmiş ve olay yerindeki dört kişi yakalanmıştır.
Olayın saati, tek takım olarak gidilmesi ve saldırganların polisi görür görmez ateş etmeye başlaması akıllara birinci olarak bunun bir terör olayı olabileceği ihtimalini getirmişti. Zira medyaya düşen birinci haberler de bir uyuşturucu ihbarının polis tarafından değerlendirildiği istikametindeydi.
İlerleyen saatlerde İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamada ise bunun rutin bir narkotik operasyonu olduğu ve polis memuru Hakan Telli’nin çıkan çatışmada şehit düştüğü açıklanmıştı.
103 CÜRÜM KAYDI
Olaya karışanlardan bir adedinin 103 tane cürüm kaydı olduğu tez edilmektedir! Tam 103 kere kabahat işleyip, 104. cürmünü işlemek üzere toplum içine salınan bir kişinin kanundan ve cezadan korkusu olabilir mi?
Yeni bir infaz indiriminin uygulanmakta olduğu şu günlerde denize yaz yazmak üzere gelebilir ancak ceza – infaz sistemindeki bu “hoşgörü” furyası yakında yaşanacak daha makus olayların bir bakıma habercisidir.
Her kabahatin akabinde cezasızlık ile karşı karşıya kalan bu insanlara bulaşan yürek daha kaç kişinin canına mal olacaktır? 103 kere yakalayıp adalete teslim ettiği kişiyi 104. kez yakalamaya giden polisin can güvenliği riskini hiç hesap ettiniz mi?
UZUN NAMLULU SİLAHLI ÇETE
Olaya karışanların uyuşturucu işine bulaşmış bir çeteye mensup oldukları anlaşılmaktadır. Muhtemelen olay anında kendileri de toksik unsur tesiri altında olabilirler?
Aralarında uzun namlulu silahların da bulunduğu bir silah portföyüne sahip olan bu bireyler bu silahları hangi maksatla ve hangi yollarla edinmiştir?
Buradaki maksat muhtemelen rakip çeteler ve hatta siviller değil midir?
ŞİDDETİ ÖZENDİREN ORTAM MEVCUT
Bugün bilgisayar oyunları, toplumsal medya, sinemalar ve hatta televizyon dizileri çok şiddet içermektedir. Toplumsal medyada izlediğim çete reklamlarının sayısını ben bile hatırlamıyorum. Cesaretlendirici bir müzik eşliğinde çakarlı son model araçlarla ve müdafaa ordusu ile gezen çete reislerinin etraftan büyük hürmet gördüğü bu görüntüleri izleyen hangi genç bunlardan etkilenmez?
Deste deste paraların, hoş ve alımlı kızların yer aldığı bu görüntüler ve içeriğindeki iletiler uyuşturucu ve şiddeti özendirmektedir.
SIFIR TOLERANS İÇİN VAKİT GEÇİYOR
Hemen her ülkede işler sarpa sardığında o düzensizliğe karşı “sıfır tolerans” prensibi hayata geçirilir. Ülkemizdeki çeteleşme, silahlanma ve şiddet sarmalının harika halde arttığı toplumsal medya ve medya paylaşımlarında açıkça görülmektedir.
Devletin iki temel vazifesi refah ve güvenliği sağlamaktır. Kendini inançta hissetmeyen bireylerin de silahlanmaya başlaması ve kendi adaletini sağlamaya çalışması en istenmeyecek durumdur.
Bugünden önemli bir durum tesbiti yapılarak gelecekte yaşanması olası olayların önü şimdiden alınmalıdır.
patronlardunyasi.com
