Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tipinin yapılacağı 28 Mayıs Pazar gününden evvelki son süreç gününde yüzde 4’e yakın yükseliş kaydetti. Bu seçim öncesinde piyasada hareketli bir seyir izlenirken analistler ise seçim sonrasındaki haftada da volatilitenin yüksek olabileceği konusunda ihtarda bulunuyor.
Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İİBF Dekanı Prof. Dr. Yusuf Yazgılı, Ekonomim’den Serap Sürmeli’ye seçimden sonraki Borsa ve döviz kurundaki olasılıkları anlattı
? Borsa İstanbul’un yazgısını seçim mi belirleyecek?
İlk cins sonuçlarının akabinde, Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili belirsizliklerin büyük ölçüde ortadan kalktığını düşünüyorum. Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Oğan’ın da takviyesini alarak ikinci çeşitte kazanacak üzere duruyor. Senaryolar daha çok, Cumhur İttifakı’nın yine iktidara geldiğinde uygulayacağı iktisat siyasetleri ve kurmay grubunun kimlerden oluşacağı hususlarına ağırlaşıyor. Piyasaların vereceği reaksiyon de daha çok bu mevzunun etrafında şekillenecek.
Dümende geçen 20 yılın akabinde, ıslahat beklentileri düşük. Şayet hükümet, mevcut iktisat siyasetleriyle ilgili ısrarını sürdürürse, bilhassa borsanın aşağılara gerçek gidecek yolu var. Son bir iki gündür borsada yaşananlara bakarak da teknik açıdan 4.000 puana gerçek bir hareketin çok mümkün olduğunu söyleyebilirim.
Şu anda borsanın tutunduğu en değerli teknik gösterge 4.300- 4.200 bandındaki 200 günlük hareketli ortalama. Şayet 4.300 düzeyi seçimden evvel fiyatlanır ve hareketli ortalamanın altında kapanışlar gelmeye başlarsa, artan bu baskıyla endeksin 4.000 puanın altına gerilediğini görebiliriz.
Yine de Erdoğan’ın sezgilere ters bir biçimde kendini konumlandırmayı başardığı vakitler oldu. Ve her şeye karşın iktisat siyasetlerinin değişimi, bir ralli başlangıcından fazla bir toparlanma olarak yorumlanabilir.
Ancak hala bu istikamette bir işaret yok. Hatta bilakis, geçtiğimiz günlerde bankalara yapılan müdahaleyle hareket alanlarının daraltılması, mali tablolar tarafında sorunlu ve istenmeyen sonuçlara kapı açacak üzere duruyor. Esasen bu müdahaleler başladığından beri banka payları sert hareketlerle geri geliyor. Bu durum endeksi de aşağıya hakikat zorluyor.
? Pekala ya Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanırsa?..
Yatırımcı birinci cins öncesi, Millet İttifakı’nın seçimi kazanacağı senaryolarını fiyatladı ve borsa nerdeyse tavan yaptı diyebiliriz. Bu, Kılıçdaroğlu’na dair bir provaydı. Ama bu senaryolarda Millet İttifakı’nın mecliste çoğunluğu elde edeceğine dair bir beklenti de hakimdi. Şayet Millet İttifakı mecliste çoğunluğa ulaşabilseydi, borsa dört aydan fazla süren alçalan trendini kırabilir, süratli bir yükseliş için taban bulabilirdi. Artık bu türlü bir ihtimal yok. 28 Mayıs’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi gerçekten büyük bir sürpriz olur. Bu türlü bir sonuç karşısında piyasalarda yeniden olumlu bir hava eseceğini düşünüyorum. Lakin cumhurbaşkanı ve meclis çoğunluğunun farklı taraflarda olduğu bir denklemin yeni meseleleri da gündeme taşıyabileceği fikrindeyim.
? Bu kritik vakitlerde yatırımcılara nasıl bir sepet önerirsiniz?
Mutlaka portföylerde bir ölçü mali tablosu kuvvetli pay senedi olmalı, şayet mevcut portföylerinde pay senedi tartısı fazla ise önümüzü görene kadar biraz azaltılmalı. Piyasalara belirsizlik hakim ve bu bizi 4.000’nin altına götürebilir. Bu yüzden portföyünde yüzde 60-70- 80 oranında pay senedi olanlar bir ölçü azaltabilirler.
FED’in bir mühlet sonra faiz indirimlerini de gündeme getirebileceğini kestirim ediyoruz. Bu, 2 bin doların üstünü test etmeye çalışan Ons altını destekleyecektir. Döviz kurundaki yükseliş beklentisini de hesaba katarak, gram altın tarafında da hareket gözlemleyebiliriz. Bu nedenle portföylerde altına yer açılmalı.
Döviz yerine Kur Muhafazalı Mevduat önereceğim. Zira orada bir opsiyon kelam konusu. Beklentinin tersine kur baskısının devam edebileceği istikametindeki senaryolar tartı kazanırsa, hatırı sayılır bir faiz oranını kaçırmamış olurlar. Toplayalım, yüzde 33 pay senedi (ucuz olanlar), yüzde 33 altın ve yüzde 33’de Kur Muhafazalı Mevduat öneriyorum.
? Dövizde kısa ve uzun vadede öngörünüz nedir?
Geçtiğimiz hafta mayıs ayı bitmeden dolar kurunun 20 TL’yi görebileceğini varsayım ediyordum, Bu hafta bu seviyeyi geçti ve akabinde satış baskısı geldi. Büyük bir kestirim değildi, döviz kurlarını baskılama uğraşı her kezinde birebir sonucu veriyor. En başında sabit kur sistemiyle denedik, sonrasında 2002-2012 ortasında artık de KKM ile…
Ne vakit döviz kurlarını baskı altına almaya kalksak, sonuç hiç değişmedi. Seçim sonrası döviz üzerindeki baskının bir ölçü kalkacağını ve denetimli de olsa yükselmesine müsaade vereceklerini düşünüyorum. İhracata dayalı büyüme modelimiz bizi buna mecbur edecek. İhracatçıların söylediklerine kulak tıkamaya devam edersek, büyümeye önemli bir darbe gelme mümkünlüğü var. Bu nedenle, her ne kadar enflasyonu zorlayacak olsa da kur tarafında 24- 25 TL düzeylerini çok uzak görmüyorum. Bunu, denetimli bir biçimde yapmayı deneyecekler lakin işler rayından çıkarsa çok öbür fiyatlamalarla karşı karşıya kalabiliriz. Büyük sürprizlerden bahsediyorum.
? Yabancı sermaye tekrar ne vakit geri gelir?
Borsanın derinliği ve dinamizmi için yabancı yatırımcılarla yeni bir başlangıç yapmaya gereksinimimiz var. Aslında şu anda çok ucuzuz, tıpkı vakitte ucuzluk öyküsünün tek başına yükselişi getirmediğine de tanıklık ediyoruz. Yeni bir kıssaya gereksinimimiz var, dört yıl evvel bizi terk eden yabancıların dikkatini çekecek bir öyküye. Telaffuzlardan çok olumlu politik adımlara…
Yerli yabancıların da bir kısmını küstürmeyi başardığımızı söyleyebilirim. Yabancılar gelmedikçe borsada heyecan verici yeni öyküler yazamayacağız. Somut bir değişim olmadığı sürece karamsarlığımı muhafazaya devam edeceğim.
patronlardunyasi.com
