Live Science’ın haberine nazaran NASA Emniyet ve Uçuş Güvenliği Yönetici Yardımcısı Nigel Packham, uzay vazifesi yahut yer testleri esnasında 21 astronotun öldüğünü açıkladı.
Seattle’daki Washington Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri profesörü Jim Hermanson, 3 NASA ve 2 Sovyetler Birliği uzay vazifesi olmak üzere 5 misyonda ölümlerin yaşandığını belirterek “Kazalar çoklukla ekipman kusuru, insan yanılgısı, siyaset ve idare yanlışlarının bir kombinasyonu olan olağandışı durumlar sonucu meydana geldi.” açıklamasını yaptı.
NASA’nın uzay mekiği misyonları esnasında iki ölümcül kaza meydana geldiği, birinci kazanın Ocak 1986’da Uzay Mekiği Challenger’ın, kalkışından 73 saniye sonra havada infilak etmesi sonucu yaşandığı anımsatıldı.
Kazada ölen 7 kişilik mürettebatta astronotlar haricinde New Hampshire’dan bir öğretmen olan Christa McAuliffe’in de bulunduğu, McAuliffe’in NASA’nın Uzaydaki Öğretmen Projesi kapsamında takıma dahil olduğu kaydedildi. Kazanın Cape Canaveral’da yaşanan olağandışı soğuk hava nedeniyle kimi sızdırmazlık materyallerinin esnekliğini kaybetmesi sonucu oluştuğu tabir edildi.
ATMOSFERE YİNE GİRİŞ ESNASINDA PATLADI
Hermanson, birtakım NASA mühendislerinin ihtarlarına karşın fırlatmayı ertelemeyen idarenin de kısmen hatalı olduğunu belirterek, “Sıcak gaz dışarı sızdı ve yakıt tankında yangın çıkardı, sonuçta büyük bir patlamaya neden oldu.” dedi.
İkinci NASA ölümcül uzay kazası ise, Şubat 2003’te Uzay Mekiği Columbia’nın atmosfere tekrar girişi esnasında patlamasıyla meydana geldi ve 7 kişilik mürettebatın vefatıyla sonuçlandı.
Packham, mekiğin kalkışı esnasında köpük izolasyon gerecinin koparak Columbia’nın kanadına ziyan verdiğini, hasar gören kanadın atmosfere girişte oluşan çok yüksek sıcaklıklara dayanamayarak mekiğin parçalanmasına sebep olduğunu kaydetti.
Kazaların yalnızca uçuşta yaşanmadığını belirten Packham, “Ben şahsen kazanın yerde yahut havada olması ortasında ayrım yapmıyorum.” dedi. Packham, bu kapsamda, fırlatma öncesi yapılan bir test esnasında kabinde çıkan yangın sonucunda 3 kişilik mürettebatın vefatıyla sonuçlanan Apollo 1 kazasını örnek gösterdi.
İLK ÖLÜMCÜL KAZA 1967’DE
Sovyetler Birliği devrinde 4 kozmonotun hayatını kaybettiğini aktaran Packham, birinci ölümcül kazanın 1967’de yaşandığını, Soyuz 1 uzay aracının iniş esnasında yaşanan paraşüt yanılgısı nedeniyle yere çakıldığını, kazada bir kozmonotun hayatını kaybettiğini anımsattı.
Packham, uzay yarışının başlangıcında, şimdi uzay aracının hazır olmadığının ve uçuş denetim takımı tarafından atmosfere giriş sonrasında paraşüt kusuru yaşanabileceğinin bilinmesine karşın uçuşun bir politik olaya denk getirilmesinin kazaya sebep olduğu savında bulundu.
Hermanson ise, atmosfer dışında yaşanan ve üç kozmonotun hayatına mal olan tek kazanın 1971’deki Sovyetler Birliği uzay vazifesi olduğunu belirterek, “genellikle kalkış ve iniş uçuşun en tehlikeli safhalarıdır.” dedi.
NASA’daki bilgilere nazaran, Sovyetler Birliği tarafından kurulan birinci uzay istasyonunda üç haftadan fazla vakit geçiren kozmonotların, Dünya’ya gitmek üzere istasyondan ayrıldıklarında uzay aracında basınç düşüklüğü meydana geldiğini kaydeden Hermanson, uzay giysisi giymemiş olan kozmonotların ömrünü yitirdiğini belirtti.
Packham da bugüne yaklaşık 650 kişinin uzayda uçtuğunu ve ticari uzay uçuşları nedeniyle bu sayının daha da artacağını belirterek uzay vazifelerinin “asla risksiz olmayacağını” kelamlarına ekledi.
patronlardunyasi.com
