Aydın AK Parti Gençlik Kolları Başkanlığı yapan ve şu anda dolandırıcılık suçlamasıyla cezaevinde olan Taha Emre Saka’nın siyasi alakalarına dikkat çeken Sözcü Gazetesi müellifi İsmail Saymaz, kaleme aldığı yazısında, “Mehmet Aydın’dan sonra bir yerli ve ulusal tosuncuğumuz daha oldu; Taha Emre Latife, bir AK Tosun” diye yazdı.
İşte o yazı;
“Taha Emre Latife, twitter’da sabitlediği paylaşımda, Erdoğan’ın fotoğrafını ekleyerek, şöyle yazmış:
“Karanlığın üzerimize geldiği en güç vakitlerde, söylediğimiz üzere, ‘yolun sonu bir sır olsa da’ biz inançla ve yürekle buradayız.”
Saka, ‘davasının’ adamı.
Aydın’da AK Parti Gençlik Kolu Başkanlığı yaptı.
İki yıl evvel AK Gençlik’in Merkez Yürütme Konseyi’ndeydi.
Bayburt’un internet haber sitelerinde, “AK Parti Genel Merkez Gençlik Kolları’nda birinci sefer bir Bayburtlu misyon aldı” diye gururla haberleştirildi.
Gerçekten de…
Bayburt Bayburt olalı bu türlü mahir bir tosuncuk görmemişti.
TAHA’NIN SiYASi ALBÜMÜ
Eski Merkez Bankası, yeni BDDK Lideri Şahap Kavcıoğlu, Saka’nın nikah şahidiydi.
Anayasa Mahkemesi üyesi Hicabi Dursun ve Yargıtay üyesi Şerafettin Saka’ya “Amcam” diyordu.
Bu üç yüksek bürokratla makamlarında çektirdiği birden çok ‘samimi’ fotoğrafı vardı ve hepsini toplumsal medyada paylaşmıştı.
Sosyal medyası ‘siyasi albüm’ üzereydi.
Erdoğan’dan Binali Yıldırım’a, Naci Ağbal’dan Berat Albayrak’a, Metin Külünk’ten Savcı Sayan’a…
Bugün 32 yaşında olan iri kıyım genç, siyasi albümünü paraya çevirmekten geri durmadı. İstanbul’da araç alım satım işi yapan Murat Adar da aşikâr ki albümden etkilendi.
GÜNEYDOĞU İSTIHBARAT GÖREVLİSİ!
Ocak ayının başı.
Bir arkadaşı, Adar’a Cengiz Gider’den kelam etti.
Kendini ‘Güneydoğu Anadolu İstihbarat Görevlisi’ diye tanıtan Gider’in Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan uygun fiyata ihaleyle araç çıkarabileceğini söyledi.
Adar, Gider’le tanışmak için 13 Ocak’ta Ankara’ya gitti. O gün Gider’in yanında Taha Emre Latife ve Murat Eşki vardı.
Adar, “Nasıl araç veriyorsunuz?” diye sordu.
Saka, bakanlığın ÖTV ödemeden araç satın aldığını, bu yüzden fiyatın uygun olduğunu söyledi. Araçları ihale ve direkt temin yoluyla aldıklarını anlattı.
“Araç almak için paraları hesabıma göndereceksin, söylediğim şahsa vekaletname vereceksin. Biz senin ismine ihaleye gireceğiz” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başlıklı ve ‘Araç Tescil Ruhsatı’ yazılı evrakı Adar’a gösterdi.
Adar ikna oldu.
Halbuki…
Dikkatli bir gözle baksaydı evrakın uydurma olduğunu ve fotokopi yoluyla çoğaltıldığını anlayacaktı.
4.3 MİLYON TL DOLANDIRILDI
Adar, birebir gün Saka’nın hesabına dört araç için 2.900.000 TL yolladı.
Ekşi’ye vekaletname verdi.
Saka, 16 ve 18 Ocak’ta telefon açarak, iki araçtan daha kelam etti.
Adar, birincisinde 350 bin TL, ikincisinde 1.050.000 TL aldı.
Araçlar Adar ismine tescil edilmiş üzere ‘Araç Tescil Tutanağı’ verildi.
Fakat araçlar teslim edilmedi.
Adar, evrakın düzmece olduğunu ve bu biçimde satış yapılmadığını öğrendi. Ve tam 4.350.000 TL dolandırıldığı gerekçesiyle şikayette bulundu.
SAHTE İSİMLER VERDİ
Saka, sözünde, ‘Metin’ isimli bir bireyle tanıştığını kaydediyor. Ama Metin’in kimlik bilgilerini, adresini ve telefonunu bilmiyormuş!
Metin’in bakanlıktan direkt satış yoluyla uygun fiyatla araç alabileceğini söylediğini ve 30 araçlık liste verdiğini savunuyor.
Konudan Masraf’a kelam ettiğini ve maksadının araç satıp komite almak olduğunu kaydediyor. Gider’in de Adar’ı yönlendirdiğini ileri sürüyor. Adar’ın dört araç beğenip para yolladığını, bu paradan Masraf’a kurul verdiğini kaydediyor.
Saka, şöyle devam ediyor:
“Parayı işle alakası olmayanların hesabına yolladım. Maksadım nakit para almaktı. ‘Metin’ bakanlığa paranın nakit yatması gerektiğini söylediğinden nakite çevirmek istemiştim.”
YEDİNCI KAT 728 NUMARALI ODA
Saka, 2.250.000 TL’yi ‘Metin’e Etraf Bakanlığı’nın önündeki kafede teslim ettiğini, kalanını işyerine geldiğinde verdiğini öne sürüyor:
“Metin, araçları kısa müddette teslim edeceğini söyledi. Süreçleri bakanlıkta ‘Mehmet’in halledeceğini söylemişti” diyor.
Ancak bakanlıkta memur olduğunu söylediği Mehmet’in de kimlik bilgilerini bilmediğini savunuyor.
Saka:
“Araçlar satılmayınca mevzuyu bakanlığa gittim. Mehmet isimli memuru buldum. ‘Rahat ol’ dedi. Etraf ve Şehircilik Bakanlığı Araç Tescil Dokümanı yazılı olan ve üzerinde Adar’ın bilgileri bulunan belgeyi verdi. Ben de Adar’a verdim. Süreçler hallolmayınca Mehmet’e gittik. ‘Sıkıntı yok’ dedi. Tekrar hallolmayınca Adar’a 4.650.000 TL’lik senet verdim.”
Saka, ‘Mehmet’ ile bakanlığın yedinci katındaki 728 numaralı odada görüştüğünü ileri sürüyor.
Savcılık, senaryo yazdığını düşünüyor olmalı ki…
Metin ve Mehmet isimli şahısların var olup olmadığını araştırmadı.
Oysa araştırılmalıydı!
OTELDE ÜS KURMUŞLAR
Saka’nın iki cürüm ortağı da tabirlerinde gerçek dışı bilgi veriyor. Masraf, kendisini ‘Güneydoğu Anadolu İstihbarat Görevlisi’ diye tanıtmadığını savunuyor.
Gider,“Arabalar neden gelmedi?” diye sorduğunu, Saka’nın da
“Bakanlıktan aracı çıkaracak kişinin makamına gelmedi, sarsıntı bölgesinde olduğu için çıkaramadı” dediğini savunuyor. Sarfiyat, satışla ilgisinin bulunmadığını tez etse bile Latife, ona kurul verdiğini söylüyor.
Eşki de P. Otel’de konakladıklarını, masrafları Saka’nın karşıladığını tabir ediyor.
SAKA CEZAEVİNDE
Saka, 2 Mart’ta tutuklanırken kabahat ortakları ise özgür bırakıldı.
Üç bireye dolandırıcılık cürmünden dört yıldan 10 yıla kadar mahpus ve para cezası istemiyle İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
İddianameden:
“Gider’in kendini istihbarat vazifelisi yani kamu vazifelisi diye tanıtarak, Latife ve Eşki ile birlikte Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’ndan direkt temin yolu ile ucuza araç alabileceklerini söyleyerek Adar’ı kandırdıkları, 4.350.000 TL göndermesini sağladıkları…”
ANKARA’DA TANIMAYAN YOK
Adar’ın avukatı Aycan Bölükbaşıoğlu, Saka’nın bakanlığa çok sefer giderek, içeriden araçların tescil edileceğine dair geçersiz kararları alıp müvekkiline verdiğini kaydediyor. Lakin Saka’nın hata ortağının bulunamadığını söylüyor.
Bölükbaşıoğlu, Saka’nın tanınan bir dolandırıcı olduğunu tabir ediyor.
“Ankara’da birçok kişiyi dolandırmış. Diğerlerini dolandırarak, evvelden dolandırdığı şahısların parasını ödemiş” diyor.
Bölükbaşıoğlu, Saka’yı cezaevinde ziyaret etmiş.
Saka, tahliye olacağına inanıyormuş.
Bölükbaşıoğlu:
“Tanıdıklarına güvenerek, özgür kalacağına inanıyor. ‘Nasıl olsa çıkacağım, neden birkaç ya yatmamak için parayı ödeyeyim ki’ dedi.”
FETÖ ÜNIVERSİTESİNDE OKUDU
Söylemeyi unuttum.
Taha Emre Saka’nın iki Twitter hesabı bulunuyor.
Güncel hesabında Erdoğan’ın, kapatmayı ihmal ettiği eski hesabında ise Abdullah Gül’le fotoğrafı var.
Güncel hesabında üniversitesini belirtmezken eskisinde Turgut Özal Üniversitesi Öğrenci Kurulu Lideri olduğu yazıyor.
“Böyle bir üniversite mi varmış?” diye soracaksınız.
Evet, bir vakitler vardı.
FETÖ’ye ilişkin olduğu için 15 Temmuz’dan sonra kapatıldı.
Mehmet Aydın’dan sonra bir yerli ve ulusal tosuncuğumuz daha oldu.
Taha Emre Latife, bir Ak Tosun!
patronlardunyasi.com
